Ayetel Kürsi

Ayetel Kürsi hakkında Hadisi Şerif; "Yatağa girdin mi Ayetel Kürsi'yi sonuna kadar oku. Bunu yaparsan Allah senin üzerine muhafız bir melek diker, sabah oluncaya kadar sana şeytan yaklaşamaz."

 

Şems Suresi (Şems Sûresî) okunuşu ve anlamı

وَالشَّمْسِ وَضُحَاهَا (١)

1-)

Diyanet: Güneşe ve onun aydınlığına andolsun,

Diyanet Vakfı: Güneşe ve kuşluk vaktindeki aydınlığına

E. Hamdi Yazır: Güneş'e ve onun parıltısına,

وَالْقَمَرِ إِذَا تَلَاهَا (٢)

2-)

Diyanet: Onu izlediğinde Ay'a andolsun,

Diyanet Vakfı: Güneşi takip ettiğinde Ay'a,

E. Hamdi Yazır: Güneş'in ardından gelen Ay'a,

وَالنَّهَارِ إِذَا جَلَّاهَا (٣)

3-)

Diyanet: Onu ortaya çıkardığında gündüze andolsun,

Diyanet Vakfı: Onu açığa çıkarttığında gündüze,

E. Hamdi Yazır: Güneş'i açıp ortaya çıkaran gündüze,

وَاللَّيْلِ إِذَا يَغْشَاهَا (٤)

4-)

Diyanet: Onu bürüdüğünde geceye andolsun,

Diyanet Vakfı: Onu örttüğünde geceye,

E. Hamdi Yazır: Onu örten geceye,

وَالسَّمَاءِ وَمَا بَنَاهَا (٥)

5-)

Diyanet: Göğe ve onu bina edene andolsun,

Diyanet Vakfı: Gökyüzüne ve onu bina edene,

E. Hamdi Yazır: Göğe ve onu bina edene,

وَالْأَرْضِ وَمَا طَحَاهَا (٦)

6-)

Diyanet: Yere ve onu yayıp döşeyene andolsun,

Diyanet Vakfı: Yere ve onu yapıp döşeyene,

E. Hamdi Yazır: Yere ve onu döşeyene,

وَنَفْسٍ وَمَا سَوَّاهَا (٧)

7-)

Diyanet: Nefse ve onu düzgün bir biçimde şekillendirip ona kötülük duygusunu ve takvasını (kötülükten sakınma yeteneğini) ilham edene andolsun ki, nefsini arındıran kurtuluşa ermiştir.

Diyanet Vakfı: Nefse ve ona birtakım kabiliyetler verene,

E. Hamdi Yazır: Nefse ve onu biçimlendirene,

فَأَلْهَمَهَا فُجُورَهَا وَتَقْوَاهَا (٨)

8-)

Diyanet: Nefse ve onu düzgün bir biçimde şekillendirip ona kötülük duygusunu ve takvasını (kötülükten sakınma yeteneğini) ilham edene andolsun ki, nefsini arındıran kurtuluşa ermiştir.

Diyanet Vakfı: Sonra da ona iyilik ve kötülükleri ilham edene yemin ederim ki,

E. Hamdi Yazır: Sonra da ona kötülük ve takva kabiliyetini verene yemin olsun ki,

قَدْ أَفْلَحَ مَنْ زَكَّاهَا (٩)

9-)

Diyanet: Nefse ve onu düzgün bir biçimde şekillendirip ona kötülük duygusunu ve takvasını (kötülükten sakınma yeteneğini) ilham edene andolsun ki, nefsini arındıran kurtuluşa ermiştir.

Diyanet Vakfı: Nefsini kötülüklerden arındıran kurtuluşa ermiştir,

E. Hamdi Yazır: Elbette nefsini temizleyip parlatan kurtulmuştur.

وَقَدْ خَابَ مَنْ دَسَّاهَا (١٠)

10-)

Diyanet: Onu kötülüklere gömüp kirleten kimse de ziyana uğramıştır.

Diyanet Vakfı: Onu kötülüklere gömen de ziyan etmiştir.

E. Hamdi Yazır: Onu kirletip gömen de ziyan etmiştir.

كَذَّبَتْ ثَمُودُ بِطَغْوَاهَا (١١)

11-)

Diyanet: Semûd kavmi, azgınlığı sebebiyle yalanladı.

Diyanet Vakfı: Semud kavmi azgınlığı yüzünden (Allah'ın elçisini) yalanladı.

E. Hamdi Yazır: Semud, azgınlığıyla Hakk'ı yalanladı,

إِذِ انْبَعَثَ أَشْقَاهَا (١٢)

12-)

Diyanet: Hani onların en bedbaht olanı (fesat çıkarmak için) ileri atılmıştı.

Diyanet Vakfı: Onların en bedbahtı (deveyi kesmek için) atıldığında,

E. Hamdi Yazır: En azgınları ileri atılınca,

فَقَالَ لَهُمْ رَسُولُ اللَّهِ نَاقَةَ اللَّهِ وَسُقْيَاهَا (١٣)

13-)

Diyanet: Allah'ın Resûlü de onlara şöyle demişti: "Allah'ın devesini ve onun su içme hakkını koruyun."

Diyanet Vakfı: Allah'ın Resûlü onlara: "Allah'ın devesine ve onun su hakkına dokunmayın!" dedi.

E. Hamdi Yazır: Allah'ın Rasulü (Salih peygamber) onlara: "Allah'ın devesini ve onun su nöbetini gözetin." demişti.

فَكَذَّبُوهُ فَعَقَرُوهَا فَدَمْدَمَ عَلَيْهِمْ رَبُّهُمْ بِذَنْبِهِمْ فَسَوَّاهَا (١٤)

14-)

Diyanet: Fakat onlar, onu yalanladılar ve deveyi boğazladılar. Bunun üzerine Rableri, suçlarından dolayı onları helâk etti ve kendilerini yerle bir etti.

Diyanet Vakfı: Ama onlar, onu yalanladılar ve deveyi kestiler. Bunun üzerine Rableri günahları sebebiyle onlara büyük bir felâket gönderdi de hepsini helâk etti.

E. Hamdi Yazır: Fakat onlar peygamberi yalanlayıp deveyi kestiler. Rableri de günahlarını başlarına geçiriverdi de orayı dümdüz etti.

وَلَا يَخَافُ عُقْبَاهَا (١٥)

15-)

Diyanet: Allah, bunun sonucundan çekinmez de!

Diyanet Vakfı: (Allah, bu şekilde azap etmenin) âkıbetinden korkacak değil ya!

E. Hamdi Yazır: Öyle ya, Allah bu işin sonundan korkacak değil ya.

Diğer Sitelerimiz



Arapça Latin harf Arapça okumada zorluk çekenlere kolaylık olması açısından konulmuştur. En kısa zamanda ses dosyaları da eklenecektir.

İletişim