Ayetel Kürsi

Ayetel Kürsi hakkında Hadisi Şerif; "Yatağa girdin mi Ayetel Kürsi'yi sonuna kadar oku. Bunu yaparsan Allah senin üzerine muhafız bir melek diker, sabah oluncaya kadar sana şeytan yaklaşamaz."

 

Karia Suresi (Kâri'a Sûresî) okunuşu ve anlamı

الْقَارِعَةُ (١)

1-)

Diyanet: Yürekleri hoplatan büyük felaket!

Diyanet Vakfı: Kapı çalan!

E. Hamdi Yazır: Kâria! (Çarpacak kıyamet)

مَا الْقَارِعَةُ (٢)

2-)

Diyanet: Nedir o yürekleri hoplatan büyük felaket?

Diyanet Vakfı: Nedir o kapı çalan?

E. Hamdi Yazır: Nedir o kâria?

وَمَا أَدْرَاكَ مَا الْقَارِعَةُ (٣)

3-)

Diyanet: Yürekleri hoplatan büyük felaketin ne olduğunu sen ne bileceksin?

Diyanet Vakfı: O kapı çalanın ne olduğunu bilir misin?

E. Hamdi Yazır: Kârianın ne olduğunu sen bilir misin?

يَوْمَ يَكُونُ النَّاسُ كَالْفَرَاشِ الْمَبْثُوثِ (٤)

4-)

Diyanet: O gün insanlar, her biri bir tarafa uçuşan küçük kelebekler gibi olacaktır.

Diyanet Vakfı: İnsanların, ateşin etrafını sarmış pervaneler gibi olur,

E. Hamdi Yazır: O gün insanlar yayılmış pervaneler gibi olurlar.

وَتَكُونُ الْجِبَالُ كَالْعِهْنِ الْمَنْفُوشِ (٥)

5-)

Diyanet: Dağlar da atılmış renkli yünler gibi olacaktır.

Diyanet Vakfı: Dağların da atılmış renkli yüne dönüştüğü gündür (o Kâria!)

E. Hamdi Yazır: Dağlar atılmış renkli yünler gibi olur.

فَأَمَّا مَنْ ثَقُلَتْ مَوَازِينُهُ (٦)

6-)

Diyanet: İşte o vakit, kimin tartıları ağır gelmişse,

Diyanet Vakfı: O gün kimin tartılan ameli ağır gelirse.

E. Hamdi Yazır: O gün kimin tartıları ağır basarsa o,

فَهُوَ فِي عِيشَةٍ رَاضِيَةٍ (٧)

7-)

Diyanet: Artık o, hoşnut olacağı bir hayat içinde olacaktır.

Diyanet Vakfı: İşte o, hoşnut edici bir yaşayış içinde olur.

E. Hamdi Yazır: Hoşnut olacağı bir hayat içindedir.

وَأَمَّا مَنْ خَفَّتْ مَوَازِينُهُ (٨)

8-)

Diyanet: Ama kimin de tartıları hafif gelirse,

Diyanet Vakfı: Ameli yeğni (hafif) olana gelince.

E. Hamdi Yazır: Kimin tartıları hafif gelirse,

فَأُمُّهُ هَاوِيَةٌ (٩)

9-)

Diyanet: İşte onun anası (varacağı yer) Hâviye'dir.

Diyanet Vakfı: İşte onun anası (yeri, yurdu) Hâviye'dir.

E. Hamdi Yazır: Onun anası da (varacağı yer, sığınacağı durağı) hâviye (uçurum)dır.

وَمَا أَدْرَاكَ مَا هِيَهْ (١٠)

10-)

Diyanet: Sen Hâviye'nin ne olduğunu ne bileceksin?

Diyanet Vakfı: Nedir o (Hâviye) bilir misin?

E. Hamdi Yazır: O uçurumun ne olduğunu sen nereden bileceksin?

نَارٌ حَامِيَةٌ (١١)

11-)

Diyanet: O, kızgın bir ateştir.

Diyanet Vakfı: Kızgın ateş!

E. Hamdi Yazır: O, kızgın bir ateştir.

Diğer Sitelerimiz



Arapça Latin harf Arapça okumada zorluk çekenlere kolaylık olması açısından konulmuştur. En kısa zamanda ses dosyaları da eklenecektir.

İletişim